JAVIER - KL 2012-2018 on Twitter: "Acte 2 : Je vous présente les ...


 “ Her zaman ki gibi yine eğleniyoruz. Bu fotoğrafta burada kalsınJ
  
Ahh, pardon! Yine sosyal medyada gördüğüm bir şey aklıma geldi. Böyle yazılar yüzünden gına geldi artık değil mi?

   Günümüzde sosyal medya kullanmayan insan sayısı azdır. Peki, sosyal medya neden kullanılır? İnsanlar neden ihtiyaç duyar? Ne ölçüde yararlıdır? Hadi bir bakalım.

  Sosyal medya, insanların paylaşım yaptığı, birbirinden haberdar oldukları, çeşitli konular hakkında bilgi edindikleri bir  iletişim aracıdır. Çok fazla kullanıcısı ve fazla sayıda(250 kadar) türü vardır: facebook, twitter, youtube, instagram, tumblr,… Popüler kültürün, teknolojik artışın ve can sıkıntısının artması bu uygulamaları kullanılır hale getirmektedir. Bizler teknolojinin etkisiyle yeni gelen ürünlerin ve fikirlerin çoğunu kucaklayarak selamlamaktayız. Peki neden? Çünkü hayatımız kolaylaşıyor, düşüncelerimiz gelen fikrin öncesindeki olanakları sınırlı buluyor. Bunu örnek vererek açıklayayım en iyisi. Mesela televizyonun olmadığı o eski dönemlerde insanlar sevdikleri insanlarla sohbet etmenin huzuruna erirken, akıllarına geliyor muydu böyle bir icat? İşte teknoloji geliştikçe biz kendimizi bilmediğimiz sularda yüzmeye çalışırken buluyoruz. Peki… Şimdi de asıl konumuz olan sosyal medyanın bizim üzerimizdeki etkisine bakalım. Biz sosyal medya da bir şeyler paylaşmayı, insanların beğenilerini kazanmayı, yorumlar yapıp, diğer insanların neler yaptığını görmeyi seviyoruz. Ama geniş açıdan baktığımızda bizi çoğu yönden olumsuz etkiliyor. Özellikle sosyal medya bağımlısı olan insanlarda sürekli bir şeyler paylaşma zorunluluğu hissediliyor, sanki bir şey paylaşmadıklarında hayatında güzel bir şey yaşamamış gibi hissediyorlar. Beğeni ve takipçi sayılarındaki artışa göre mutlu oluyorlar, hayatta bizi gerçekten mutlu edecek başka bir şey yok gibi. Çünkü sosyal medya reel olmayan bir pencere sunuyor bize. Bazen öyle bir nokta da oluyor ki insanlar, sadece paylaşım yapmak için gezmeye gidiyorlar. Özellikle son zamanlarda insanlar birbirlerine çok benzemek istiyorlar: aynı beden, aynı saç, aynı yüz… İnsanları bu şekilde aynı kalıba sokarak robotlaştırma işi de sosyal medyanın hayatımıza uzanmış pençelerinden biri. Resmen bizim kendimizden memnun olmamamıza neden oluyor. Kafamızı ekranından kaldırmadığımız telefonlarımız yüzünden etrafımızdaki güzellikleri göremiyoruz, halbuki doğa ne kadar güzel değil mi? Sevgiliden mesaj getirircesine uçan kuşlar, rüzgarın etkisiyle kulağında hoş bir nağme bırakan ağaçtaki yapraklar, ferah bir gökyüzü ve daha niceleri… Belki bazılarımız hatırlıyordur, aynı masada oturup sosyal medyaya gömülmekten doğru dürüst konuşamadığımız insanları. Sosyal bir insan olmayı takipçi sayısına göre değerlendiriyoruz. Halbuki asıl asosyallik orada. Ailemizden, arkadaşlarımızdan uzaklaşıp  yalnızlaşıyoruz. Normal hayatta samimi olmadığımız insanlarla sosyal medyada ne kadar samimiyiz, öyle değil mi? Maalesef ki çoğu zaman öyle olabiliyor. Bu da insanlara nasıl davranmamız gerektiği, hangi noktalarda sınır koymamız gerektiği konusunda kafamızı karıştırıyor. Aynı zamanda sosyal medya zaman kaybına da neden oluyor. Güzel vakitlerimiz akıp gidiyor. Bu zaman kaybını da oturarak yaptığımız için kilo alımı ve sağlıksız yaşamı da beraberinde getiriyor. Biraz felaket tellalı gibi konuştum galiba. ”Biraz mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Tabii yararlı olan özellikleri de var. Biliyorsunuz ki günümüz iletişim ve bilgi çağı. Ve bu çağda sosyal medya sayesinde kolay bir şekilde bilgilere ulaşabiliyoruz, istediğimiz insanlarla iletişim kurabiliyoruz. Gündemdeki olaylardan hızlı bir şekilde haberimiz oluyor. Kendi ilgi alanımızdaki insanlarla karşılaşıp, ortak etkinlikler düzenleyebiliyoruz. Hatta iş imkanı bile sunarak, insanların evinden dışarı çıkmayarak kolay bir şekilde para kazanabilmesini sağlıyor. Özellikle evde çocuğuna bakması gereken ebeveynlere bu yönden kolaylık sağlıyor. İhtiyacımız olan kitaplar, kıyafetler, eşyalar parmağımızın ucunda. Aynı zamanda sosyal medya sayesinde düşüncelerimizi özgürce ifade edebiliyoruz, korkmadan.

Eee, siz diyeceksiniz şimdi: “Kullanayım mı, kullanmayayım mı?” Açıkçası ben kullanmaya devam edeceğim ama çok az J Sadece olumlu özelliklerini kullanacak kadar yani. Çünkü bu kadar olumsuz özellik beni çok etkiliyor, bir de yazınca ne kadar kötü etkilediğini iyice fark ettim. Yani her şey kararında güzel ama, değil mi? Tabii, sizin paşa gönlünüz bilir ama sosyal medyaya dalıp çevrenizdeki güzellikleri unutmayın derim. Kar tanelerinin yere inmek için yarıştığı bir günde, elinde sıcacık çayınla bir yandan dışarıdaki doğa mucizesini izleyip, bir yandan da sevdiklerinle bol kahkahalarla sohbet etmek ne kadar güzel.