Ağlamak istersin bazen, gözlerin istemese de. Ağlamak
istersin bazen güneş battığında kalbinde. Ağlamak da bir konçertodur hayatın
sırtında sakladığı yeni kapanmış derin yaralarda. Yağmur yağar bazen kalbinde,
hani öyle sağanaklardan bahsetmiyorum. Hele yıldırımlardan hiç! Sadece hafif
yağan o güzel yağmurdan. Kalbine dokunur o yağmur, bu siyah hayattan kaçman
için. Elini o karanlıkta yukarılara gönderirsin bir umut ışığı belirir de
kalbinde. Gökyüzündeki mavilikleri tutmak ister kalbin ama hep hayallerinde
kalır o mavilikler. Konçerto demiştim, gece yağan yağmur sen gecenin ayazında
ağlarken yağmur damlaları sana pencereden eşlik eder. Üşürsün hep, yanında
kimse yok sanırsın. Tanrı’ya dua edersin kimsen olmayınca. Büyür içindeki acı,
gömersin içine. Kökünü bulamazsın hiçbir zaman o acının. Bir bitki misali hani,
yeşillendirirsin acını. Büyümesini izlersin gözlerinin önünde, sonrasında
kesersin o bitkiyi. Sıcak gözyaşlarınla beslersin tekrar toprağı, büyümesi için
zaman tanırsın ona. Neden yaptığını da bilemezsin hiçbir zaman! Nasıl
kaçacağını bilemezsin böyle siyahlıklardan, bazen her şeyi karanlık geçmişine
gömüp kaçmak istersin hayatından. Eh, ne var ki kaçmak için tek yol mavi
denizlerdir buralardan uzaklara gitmek için. Hayallerin teknen olur, her gece
birisine binmek istersin. Açılırsın gecenin zifiri karanlığında, şafağın
gelmesini beklersin gözlerin kapalı. Hani o sıcaklığı bekler vücudun. Kapalı
gözlerinde ve kalbinde hissetmek istersin o sıcaklığı ki açasın gözlerini ve
kalbini yeni bir dünyaya. Bir ışık sezer gözlerin, sevinirsin. Bir sıcaklık
hisseder kalbin, heyecanlanırsın. Açarsın gözlerini yeni sandığın dünyaya ama
teknen alevler içindedir. Yoluna çıktığın hayal batmaktadır ateşin içinde. Beklediğin
sıcaklığı belki de fazlasıyla almışsındır o an. Üzülürsün, derin denize atarsın
kendini. Üzüntülerinin içinde gözlerini yukarda tutmaya çalışırsın kalbin
hepsini hissedecek kadar içlerinde olsa bile. Hissedersin o acıları,
sindirirsin. Gözlerin yukarıya bakar, kaçmak ister işte anlarsın ya! Yavaşça
boğulursun çırpınarak o denizde. Gözlerin kararır üzüntülerinde derine
gittikçe. Basınç artar derinlerde, dayanamazsın artık. Ne kadar nefesini tutsan
da üzüntülerini ciğerlerine çekmek zorundasındır tekrardan ya! Dolar ciğerlerin
üzüntülerinle bir kez daha, bir hayalindeki sen daha ölmüştür orada işte.
Uyanırsın bir kez daha, gözlerinde kurumuş yaşlardır seni canlı tutan
gerçeklikte. Yaşadığını üzüntülerinle hissedersin sen, ruhun sana yol gösterir
gördüklerinle. Başkalarının anlayamadıkları mutluluğun değerini bilirsin sen
maviliklere ulaşamasan da hissetsen bile. Bir kez daha uyan mavi hayallerinden
hayatın siyahlığına, daha güçlü hazırlanman için o hayallerine. Bir kez daha
hisset yağmurun soğukluğunu yüzünün üzerinde, kalbini en soğuk havalarda bile
sıcak kalmasını sağlamak için. Bir kez daha yaşamaya çalış bu hayatta,
gözlerine mutluluğun anlamını göstermek için. Çünkü geceler uzundur mavi denizlere
yelken açanlar için.
0 Yorumlar